TRABZON OTO KİRALAMA


 
TRABZON OTO KİRALAMA 0532-3207803 - TRABZON
  TRABZON OTO KİRALAMA
  İLETİŞİM
  ARACLARIMIZ
  AMACIMIZ
  KİRALAMA BİLGİSİ
  OTELLER
  TRABZON
                                                                                                                            TRABZON
                                                                                     


Türkiye'nin Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan Trabzon Şehri ülkenin en büyük şehirlerinden birisidir. Genellikle Karadeniz bölgesinin genel bir özelliği olan yayla evleriyle ve yeşil doğasıyla meshur bir ilimizdir. Trabzonda farklı kültürlerden insanlar bulunmaktadır ve farklı dillerde konuşulmaktadır. Rumca, Lazca, Rusça, Ermenice, Farsça ve birçok yabancı kelimeyi barındıran Trabzon Türkçesi konuşulmaktadır. Yine Karadeniz bölgesine özgü kıyafetleri horonu kemençesi yöreye özgü diğer güzelliklerdir. Trabzon'un ilçeleri Çaykara, Dernekpazarı, Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Düzköy, Hayrat, Köprübaşı, Şalpazarı, Tonya, Vakfıkebir, Yomra, Maçka, Of, Sürmenedir. Trabzonda gezilecek yerler içinde Sümela Manastırı, Ayasofya Müzesi, Trabzon Müzesi, Atatürk Köşkü, Trabzonspor Müzesi, Cevdet Sunay Müzesi,Kaymaklı Manastırı, Kızlar Manastırı, Kuştul Manastırı, Hatuniye Camii, İskenderpaşa Camii, Çarşı Camii, Santa Maria Kilisesi, Vazelon Manastırı, ve DOĞA HARIKASI UZUNGÖL ......


                                                                                                                         UZUNGÖL 
                                                                                
Uzungöl bir köy, yayla ve eğlence yeridir. Turistik pansiyonları, alabalık lokantaları, küçük resort tipi otelleri ve doğal manzarası ile, az bulunur güzellikte gezi ve konaklama yeridir. Uzungöl doğal manzara izleme, yürüme, tırmanma ve botanik (bitki örtüsü incelemeleri) turizmine uygun bir yerdir. Uzungöl'de, bir vadi içinden akan temiz, berrak sulu bir dere, dar ve uzun küçük bir göle dökülür ve oradan taşarak akar ve Of kasabasından denize ulaşmak üzere Solaklı deresine (çayına) katılır. Bu temiz ve berrak sulu dere ve oluşturduğu göl karaçam ve diğer karadeniz dağ ağaçlarından oluşan ormanla çevrilidir. Uzungöl'ün bulunduğu bölge dama bulutludur. Gökyüzünün mavisi, güneş, bembeyaz bulut, yemyeşil orman ve berrak sudan oluşan manzara insanın iştahını açar. O nedenle Uzungölde yenen alabalık daha lezzetlidir. Üstelik, alışılagelmiş turistik tesis tarifelerine kıyasla, uzungöldeki lokanta (emek) ve konaklama ücretleri düşüktür. (Hava yazın güneşliyken dahi serindir. Buna dikkat edin!) Uzungöl doğal parkını ziyaret etmek istiyorsanız, Trabzon ilinin Of ilçesinden, 38 km güneyde ve yukarıda olduğunu belirtelim. OF'a geldikten sonra, Solaklı deresinin batı kenarından geçen, Çaykara,Dernekpazarı, Uzungöl yazılı trafik tabelasıyla işaretmiş yolu takip ederek Uzungöl'e gidebilirsiniz. 
                     Uzungöl Çaykara kasabasından hemen yukarıda ve deniz seviyesinden yaklaşık 1000 metre yüksekliktedir. Uzungöle giden yol daima solaklı deresinin vadisini takip eder ve yolun etrafında tipik karadeniz iklimine göre bitki örtüsü ve buraya insanlar nasıl ev yapmışlar, nasıl oturuyorlar dedirten en az bir kaç yüz metre yukarıda yamaçlarda küçük köyler (her cami bir köy kabul edersek yamaçlarda çok sayıda köy) ve yol seviyesinden evlere mal taşımak için kullanılan küçük teleferik benzeri çelik halatlı hatlar görürürsünüz. (Bu çeşit taşıma Rize ilindeki Fırtına Vadisi'nde de görünür.) Of-Çaykara arasındaki dağ köyleri yoldan o kadar yüksekte ve o kadar dik dağ yamaçlarlarında yer almaktadır ki, benzerleri sadece yine Trabzon-Rize-Artvin yöresinde olup, Of'un dik köyleri hepsinden daha inatçı gibidir. Uzungöl'e günübirlik gidip, akşama Of yada Trabzon'a geri dönebileceğiniz gibi, oradaki otel ve pansiyonlarda da konaklayabilirsiniz. Uzungölden yukarıya, Soğanlı Dağı'na veya Sultan Murat Yaylası'na devam edebilirsiniz. Anayol olmamakla birlikte, Çaykara'dan yukarıya doğru giden yol, Bayburt'a bağlanır. Maceracı iseniz, Uzungöl'den Bayburt istikametine devam edebilirsiniz. (NOT: Zirvenin arka tarfında ormanlar değil keltoş tepeler yer alır. Çünkü karadenizden yükselen bulutlar doğu karadeniz dağlarını arkasına sarkmaz. O nedenle Doğu Karadeniz'de, özellikle OF-RİZE bölgesinde çok yağmur yağarken, Bayburt tarafları karadeniz ikliminden ziyade doğu anadolu iklimine yakındır.) Trabzon'da konaklamayı veya Rize'de konaklamayı düşünüyorsanız, Trabzon Of arasındaki karayolu mesafesinin 45 kilometre, Of Rize arasındaki karayolu mesafesinin 25 kilometre olduğunu belirtelim. (Yani uzak değil!) Özel arabanız yoksa, Of'tan kalkan minibüslere binerek Çaykara ve Uzungöl'e gidebilirsiniz.



 
                                                                                                                     ATATÜRK KÖŞKÜ

                                                                                          Atatürk Köşkü, Trabzon, Trabzon Haritası, Trabzon Resimleri, Trabzon Tatili, Trabzon Mimarisi, Trabzonda gezilecek yerler, Trabzonda gidilecek yerler, gezi
Bugün Atatürk Köşkü olarak bilinen resimdeki yapı, 19. yüzyılda bir Rum kuyumcunun tarafından yaptırılmıştır. 1942 yılında Trabzon Belediyesi tarafından satın alınmış ve restore edilmiştir. Kuyumcu daha sonra Trabzon'a gelek binasının Atatürk köşkü olarak kullanılmasından çok memnun olduğunu ifade etmiştir. İçindeki radyöterler ve mabilyalar denizler ötesinden getirilmiştir. 

                                                                                                                 SUMELA MANASTIRI                                                                                 
                                                              
                                                                                           


Kilisenin MS 375-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios'un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır. [1]

14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan yaratmıştır.[2]

18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terkedilmiştir. [3]

Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.

2010 yılında AK Parti hükümetinin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.



Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol